Uzun zamandır Giresun ilinden beklediğimiz başarı geldi. Belki Milli takım havuzuna hiçbir oyuncumuzu sokamadık ama Giresun ili olarak şunu ispatladık “Bizde varız!” İşte asıl önemli olanda buydu. Üç oyuncumuzda yarım puanla milli takım havuzuna girmeyi kaçırdılar. Peki neler mi oldu? Sizlere kısaca anlatayım.
Murat Eren AYTEKİN başarı beklediğimiz oyuncularımızdandı. Bu turnuvaya üçüncü defa katılışıydı ve formunun zirvesindeydi. Formunun zirvesinde olduğunu biliyorduk çünkü kendi aramızda yaptığımız maçlarda çok zorlanmadan bizi yenmeye başlamıştı. Reytinglerimizin 1700 civarında olması ve aslında reytingimizin üstünde oynadığımızı da düşününce Murat Eren artık başarmalıydı…
Antalya da kesinlikle daha fazlasını başarabilirdi. Ama satrançta dahi biraz da olsa şans faktörünün işin içine girdiğini göz ardı etmemek lazım. Murat ikinci maçını bahtsız bir şekilde kaybetti. Bu onu biraz etkilemişti. Ama hızlı toparlanarak diğer maçlarını kazandı. Beşinci turda İsa ÖZGÜR ile berabere kaldı. Bir sonraki maçını da kazandıktan sonra diğer turdaki rakibi Barkın Gönenç KAMIŞLI ya kaybetti. Ondan sonra kendine gelen Murat üst üste iki tane mükemmel maç kazandı. Özellikle son turda Ömer Amir AKDAĞ karşı kazandığı maç mükemmeldi. Ömer arkadaşımızın önceki yıl milli takım havuzuna girdiğini düşünürsek oyununun kuvveti hakkında biraz fikir vermiş olurum herhalde. Murat belki milli takım havuzuna giremedi ama şunu farkına vardı “Benim kimseden aşağı kalır yanım yok !” İşte bunu farkına varması bile Murat Eren için kazançların en büyüğüdür. Murat Eren’in son turdaki muhteşem maçını merak edenler buradan bakabilirler “ http://gameknot.com/annotate.pl?id=53807 ”
Enes TANRIVERDİ bu turnuvanın sürpriz oyuncusuydu. Benim dışımda kimse ondan bu performansı beklemiyordu. Benim ona inanmamı sağlayan şey ise satranca verdiği değer ve çok sıkı bir şekilde çalışmasıydı. Tabi bu görüşte olmamı sağlayan diğer faktör ise Giresun İl Birinciliğinde benim 2 dakikam kalmasına karşı onun 15 dakika gibi bir süresinin kalmasıydı. Üstelik oyun eşit! Döktüğüm ecel terlerini söylemiyorum bile. Maçtan sonra Enes çok ama çok üzülmüştü. Ona söylediğim tek şey oyun sonunda hata yapmasaydı kesinlikle oyunun berabere ya da onun kazanacağıydı. Enes bana inanmamıştı. Benim ona son sözüm şu olmuştu. “Seni yendiğim için çok mutluyum. Çünkü sen benden sonra bir sürü maç kazanacaksın.” Özellikle eve gittiğinde oyunu incelemesini sıkı sıkı tembihledim. Çünkü maçtan sonra yapılan sıcak analizler oyuncuya en fazla katkıyı sağlıyordu. Enes sözümü tutmuş ve oyunu evde çok güzel bir şekilde analiz etmiş. Ertesi gün yanıma gülerek geldi ve “Hocam bilgisayar gibi oynamışsınız ben sizi nasıl yeneyim” dedi. Onun yüzünde ki bu gülümseme ve kendine gelen güveni beni sevindirmişti. Ondan sonrada Enes güzel bir şekilde mücadele etti ve Giresun İl Birinciliğinden alnının akıyla çıktı. Onun benle oynadığı oyunu düşününce Antalya’da başarılı olamaması için hiçbir sebep yoktu bir şey hariç oda turnuva tecrübesi eksikliği.
Enes turnuvadaki ilk maçını kazanmıştı. Sonraki turda kendinden çok daha zayıf bir oyuncuyla berabere kalarak bizleri şoka sokmuştu. Bağadır hoca bu oyunu gördükten sonra Enes’in turnuvada hiç sansı olmadığını düşünmüştü. Kesinlikle haklıydı çünkü iyi bir oyuncu asla kendinden güçsüz bir oyuncuya puan vermezdi. Hele maçın da çok kötü olduğunu düşünürsek… Ama ben bunun şanssızlık olduğunu Enes’in daha iyi şeyler yapacağını söyledim. Çünkü il birinciliğinde oynadığım Enes böyle bir oyuncu değildi. Ve ilk büyük satranç turnuvasıydı. Ondan sonra üst üste iki güzel maç kazandı. İşte Enes’in ilk güçlü rakibi karşısına çıkmıştı. CM Ekin Barış ÖZENİR ile oynayacaktı. CM ( Candidate Master – Usta Adayı ) Rakibi turnuvanın favorilerinden biriydi. Ama Enes’le oynadıkları maç muhteşem bir maç oldu. Rakibi maçı zorlarken kayıp duruma soktu. Sanki iki büyük oyuncunun maçını izliyormuş gibi hissettik kendimizi. Yalnız Enes’in kaçırdığı bazı hamleler vardı. 36. Hamlede Şd3 yerine Kf6 oynasaydı çok rahat bir oyun oynayacaktı. İşte o zaman herkes şunu dedi “Murat Eren o hamleyi kesinlikle kaçırmazdı.” İşte Murat Eren’i Enes’ten üstün kılan durum bu. Aralarında ki oyun tekniği farkı. Hatta iddia ediyorum Murat Eren o hamleyi yapar üstüne de o maçı eze eze kazanırdı. Ama Enes sırf o hamleyi yapmadığı için oyun çok daha ilginç yerlere gelmişti. Kazanç oyun sonunu berabere bırakarak hepimizi çok üzmüştü Enes. Üzüldüğümüz nokta enesin yarım saatten fazla süresi vardı bu konuma ulaşıldığında. Eğer biraz düşünseydi o oyunu çok güzel bir şekilde kazanacaktı. Zaten Bahadır hoca onu sıkı sık uyarmıştı. Eğer senden güçlü bir oyuncu beraberlik istiyorsa kabul etme. Çünkü o senin kazancını görmüştür. Rakibinin çok güçlü bir oyuncu olduğunu düşünürsek Enes’in bu davranışını çok yadırgamamak lazım. Zaten o maçta aldığı beraberlikten sonra Enes’in öğrenmesi gereken çok şey olduğunu anlamış olduk. Ama Enes her şeye rağmen son tura kadar Milli Takım havuzuna girme ihtimalini taşıdı. Son rakibi Dünya ikincisi CM Ahmet Utku ÜZÜMCÜ idi. Enes bu maçta da iyi oynadı fakat erken yaptığı f5 piyon sürüşü ona oyunu kaybettirdi. Rakibi ondan sonra bilgisayar hamleleriyle Enes’i yendi ve gerçekten Dünya ikincisi olduğunu ispatladı.
Uktenur Çatal da Antalya da derece yapacağına inandığımız sporcularımızdandı. O Giresun’da kızlar kategorisin de değil erkekler kategorisinde de oynuyordu. İşin güzel olan tarafı ise ilk üçe girmesiydi. Bundan dolayı burada Uktenur’un şansı olmadığını düşünmek aptallıktı. Uktenur çok kötü bir başlangıç yapmasına rağmen üst üste üç maç kazanarak son tura milli takım havuzuna girme ihtimalini elinde tutarak girdi. Uktenur son maçını berabere yapınca oda yarım puanla milli takım havuzuna girmeyi kaçıran oyuncularımızdan oldu. Ama bu başarılı üç sporcumuz bizlere çok büyük gurur yaşattı. Artık seneye onlardan daha büyük başarılar bekliyoruz.